Kayınvalide Bilançoyu Avro Görmek İstiyor, Gelin Ne Yapsın?

Kur Değişimlerinin Etkileri ve Fonksiyonel Para Birimi

Hiç kimse inkâr etmesin, aramızda bugün dolar kaç lira oldu diye haberlere bakmayan, avro borçlandıysak karalar bağlamayan, öte yandan da döviz cinsinden mal alıp- satıyorsak bir oh çekmeyen yoktur. Kurlar kambiyo karı-zararı yazmak dışında finansal tabloları nasıl etkiler? “Benim şirketimin tüm işlemleri Almanya’yla, hammaddeyi oradan tedarik ediyorum, ürettiğimi de Avrupa pazarına satıyorum, benim finansal tablolarım avro olmalı, kur değişimleri bizi etkilememeli” diyene ne cevap vermeli?

Gönül ister kimse kur değişimlerinden etkilenmesin ama Türkiye Finansal Raporlama Standartları (TFRS/UFRS) elimizi kolumuzu bağlıyor.

TMS 21, Kur Değişimlerinin Etkileri Standardı, bu gönül işine ağırlığını koymuş müstakbel kayınvalide edasıyla  “Ya avro, ya Türk Lirası, kararını ver yoksa bu iş olmaz diyor”. Yapacak bir şey yok, boynumuzu büküp TMS 21 ‘e dalıyoruz. Standardı anlayalım ki iş tatlıya bağlansın.

Avro mu, Türk Lirası mı, geçerli para birimi ne ola ki

Yabancı para cinsinden işlemler yapıyorsak (örneğin, mal veya hizmet alım satımı), yurtdışında şirketlerimiz varsa (bağlı ortaklı, iştirak, iş ortaklığı); yabancı para işlemlerinin ve bakiyelerinin muhasebeleştirilmesinde, yurtdışındaki işletmelerimizin finansal tablolarının ve işletmemizin faaliyet sonuçlarının ve bilançosunun “kullanılan para birimine” (presentation currency) çevrilmesinde bize yol gösterecek standart TMS 21.

Bütün gelin adayları şimdi dikkat kesilsin!

Her şirket finansal tablolarını hazırlamaya başlarken “geçerli para birimini” (functional currency, fonksiyonel para birimi) tespit etmeli ve finansal tablolarını buna göre hazırlamalıdır.

Gelin adayı finansal tabloların Türk Lirası dışında da hazırlanabileceğini göz ardı etmiş olabilir. Düğün heyecanı diyelim… Ama Almanya’dan hammadde alıp, Avrupa ile iş yapan şirket hala sorusunun cevabını bekler. Şirketin finansal tablolarını Avro olarak hazırlayabilmesi için geçerli para biriminin Avro olması gerekmektedir. Yani diğer bir deyişle tüm işlemlerini Avro olarak muhasebeleştirecek, Türk Lirası o şirket için “yabancı para” olacaktır. Bu durumda şirketin Avro cinsinden borcu, alacağı kambiyo kar-zararı yaratmayacaktır. Bu yöntem iyiymiş deyip, hemen kolları sıvayıp finansal tablolara girişmeyelim, nasıl kız istemenin usulü varsa, bu işin de kriterleri var.

Normal şartlarda işletmenin geçerli para birimi faaliyette bulunduğu temel ekonomik çevrenin para birimidir.

Bu da genel olarak nakit yarattığı ve harcadığı çevredir. Hal böyleyken birçok şirketin geçerli para birimini Türk lirası olarak belirlemesi beklenen bir durumdur.

Kriterler bize yol göstersin

Şirketin finansal tablolarının Avro mu yoksa TL mi hazırlanacağını belirlerken dikkate alacağımız temel kriterler satışlar ve sağlanan nakit girişleri ile harcamalar ve buna bağlı nakit çıkışlarıdır.

  • Satışlarla ilgili:  a) mal ve hizmetlerin satış fiyatını en çok etkileyen para birimi ve b) rekabet unsurları ve yasal düzenlemelerle mal ve hizmetin satış fiyatını belirleyen ülkenin para birimi;
  • Alımlarla ilgili: mal ve hizmetlere ilişkin hammadde, işçilik gibi maliyetlerin oluştuğu ve ödendiği para birimi, fonksiyonel para birimi tespitinde dikkate alınan ana faktörlerdir.

Ancak hemen bir konuya dikkat çekmek isterim, malın fiyatını avro belirlemiş olmanız bu kriteri geçtiğiniz anlamına gelmeyecektir. Tüm kriterleri bir bütün olarak dikkate almamız gerekmektedir. Ayrıca işlemlerin fiyatlandırılmasını belirleyen ekonominin para birimlerinin, işlemlerin hangi para cinsinden verildiğinden daha fazla öneme sahip olduğunu da göz ardı etmemiz gerekmektedir.

  • Aldığımız krediler, özkaynağa dayalı finansman araçları gibi finansman faaliyetlerinden yarattığımız fonların para birimi ve işletme faaliyetlerine ilişkin tahsilatların tutulduğu para birimi, işletmenin geçerli para birimini tespitinde ikincil faktörler dediğimiz destekleyici unsurlardır.

Yurtdışındaki işletmelerimizin geçerli para birimlerini tespit etmek için ek faktörleri de dikkate almamız gerekmektedir:

Yurtdışındaki şirketin raporladığı şirketten özerk hareket edip edememesi (degree of autonomy),  raporladığı şirketle arasındaki grup içi faaliyetlerin sıklığı, raporlama yaptığı şirketten sağladığı nakit akışlarının önemi ve düzeyi, fon desteği, yurt dışındaki işletmemizin raporlama yaptığı işletmeden farklı bir para birimine göre finansal tablo hazırlayıp, hazırlayamayacağının tespitinde dikkate almamız gereken kriterlerdir. Kısacası yurtdışındaki şirket azıcık afacan dediğimiz başına buyruk, kendi ayaklarının üzerinde durabilen bir işletme mi yoksa hep raporlama yaptığı şirkete mi bağlı?

Müstakbel kayınvalide yan çiziyor,  gelin finansalları Avro sunsun

TMS 21 Standardına iyice çalışan gelin adayımız, kayınvalide faktörünü de dikkate alarak son bir durum değerlendirmesi yapar. “Almanya ile iş yapan şirketi bilemem ama benim şirketin üretim girdilerinin bazıları avroya endeksli ancak iç piyasaya üretim yapıyorum, piyasa koşullarına göre fiyatları düzenliyorum, benim şirketin finansal tablolarını hazırlarken kullanacağım geçerli para birimi belli, o da Türk lirasıdır” der.  Ancak müstakbel kayınvalide gelinin mali durumunu Avro cinsinden görmek istemektedir. Gelin çareyi finansal tablolarında geçerli para biriminden farklı bir para biriminden sunmakta bulur.  “Standartlar bana bir güzellik yapsın” diyen gelinin kafasında, finansal tabloları hazırlarken geçerli para birimi Türk lirası tespit etmiş ve tüm işlemleri Türk lirasına göre muhasebeleşmiş olmasına rağmen, finansal tabloları Avro cinsinden sunmak vardır. Acaba bu mümkün müdür?

Gelin, müstakbel kayınvalidesini ikna edebilecek midir? Finansal tablolar Türk lirası hazırlanmasına rağmen Avro olarak sunabilir mi? Yabancı para işlemlerinin ilk muhasebeleştirilmesi ve sonraki dönemlerde ölçümleri, verilen avanslar, geçerli para biriminde değişiklik, gelin bohçası ve daha neler neler… Bir sonraki yazıda sizleri bekliyor.

 

Yorum yap